top of page

Sessiz Ama Güçlü: Boykot Neden Hâlâ İşe Yarıyor?

  • Yazarın fotoğrafı: Aşırı Düşünme
    Aşırı Düşünme
  • 28 Nis
  • 3 dakikada okunur



Boykot: Özgürlüğün Sessiz Çığlığı


Özgürlük, bazen bir sloganla, bazen bir yürüyüşle, bazen de hiçbir şey yapmamakla hayat bulur. Tarih boyunca insanlar, adaletsizliğe karşı durmanın en etkili yollarından birini keşfettiler: Boykot. Bu, şiddetsiz bir direniş biçimi, güçsüzün güçlüye karşı en keskin silahıdır. Peki, bu eylemin kökenleri nereye dayanıyor? Gelin, hem tarihteki ilk organize boykotu hem de günümüzdeki anlamını birlikte keşfedelim.



Boykot Nedir ve Nereden Geliyor?


Boykot kelimesinin kökeni, 19. yüzyıl İrlanda'sına dayanıyor. Charles Cunningham Boycott,

İngiliz bir toprak ağası ve emekli subaydı. İrlanda’da çiftçilik yapıyor, toprakları yönetiyor ve aynı zamanda bölgede yargıçlık görevini üstleniyordu. Ancak onun adı, tarihe zalim bir figür olarak değil, **tarihteki ilk boykotun hedefi** olarak geçti.


Boycott, İngiltere'nin sömürgeci toprak sisteminin tipik bir temsilcisiydi. Kiracı çiftçileri ağır kiralarla eziyor, ödeyemeyenleri topraklarından atıyordu. 1880’de İrlandalı çiftçilerle arasında mahsul paylaşımı ve kiralar konusunda büyük bir anlaşmazlık çıktı.

Çiftçiler, "Artık yeter!" dedi ve İrlanda Ulusal Toprak Birliği, olağanüstü bir karar aldı: Boykot’u toplumdan dışlayacaklardı.


Kimse onunla konuşmadı.

Kimse tarlalarında çalışmadı.

Bakkallar ona ekmek bile satmadı.

Hatta postacılar mektuplarını teslim etmedi.


Bu, tarihteki ilk organize boykottu. Şiddet içermeyen, tamamen sivil bir itaatsizlik eylemiydi. Boycott, muhtemelen başta bunu küçümsedi. Ancak kısa sürede mahsuller tarlalarda çürümeye başladı. İngiliz hükümeti, durumu kurtarmak için 50 asker gönderdi ve mahsulleri toplattı. Ancak bu operasyonun maliyeti, elde edilen ürünün değerinin 10 katıydı.


Sonunda Boycott, İrlanda’yı terk etmek zorunda kaldı. Bu olay, İngiliz toprak sisteminde reform tartışmalarını başlattı, ancak İrlandalıların öfkesini dindiremedi. Nihayetinde, bu pasif direniş, modern dünyada bir protesto biçimi olarak yerini aldı.


"Boykot, güçsüzün en güçlü silahıdır. Çünkü o, sessizliğin çığlığıdır." – Mahatma Gandhi




Boykotlar Neden ve Nasıl Yapılır?


Boykotlar her zaman siyasi nedenlerle yapılmaz. Bazen çevre kirliliği, bazen işçi hakları, bazen de toplumsal eşitsizlikler boykotun fitilini ateşler. İşte tarihten bazı çarpıcı örnekler:


1. Montgomery Otobüs Boykotu (1955-1956)**

Rosa Parks’ın bir otobüste yerini beyaz bir adama vermeyi reddetmesiyle başlayan bu boykot, Martin Luther King Jr. öncülüğünde 381 gün sürdü. Siyahlar, toplu taşımayı kullanmayı reddederek **ırk ayrımcılığına** karşı büyük bir zafer kazandı.


2. İzlanda Kadın Grevi (1975 & 2016)

İzlandalı kadınlar, **eşit ücret** ve **toplumsal cinsiyet eşitliği** için iş bıraktı. Fabrikalar durdu, okullar kapandı. Bu eylem, İzlanda’yı **dünyanın en eşitlikçi ülkesi** yapan süreci hızlandırdı.


3. Gazze İçin Küresel Boykot

Bugün dünyanın dört bir yanında insanlar, **Filistin’deki insanlık dramına** sessiz kalmamak için İsrail menşeli ürünleri boykot ediyor. Bu, bir vicdan hareketidir.




Boykot Kişisel Bir Devrimdir


Boykot yapmak illa büyük fedakarlıklar gerektirmez. Bazen **alışveriş alışkanlıklarınızı değiştirmek, bazen bir markayı reddetmek, bazen de sosyal medyada ses olmak bile yeterlidir.


- Ekonomik boykot: Lüks tüketimi azaltmak, yerel üreticiyi desteklemek.

- Sağlık boykotu: Sigarayı bırakmak, şekeri hayatından çıkarmak.

- Etik boykot: Çocuk işçi çalıştıran, çevreyi kirleten markalardan uzak durmak.


"Dünyadaki kötülükler, kötü insanların yaptıklarından değil, iyi insanların sessiz kalmasından ileri gelir." – Edmund Burke



Neden Boykot Yapmalıyız?


1. Gücümüzün farkına varmak için:** Bir kişinin değiştiremeyeceği hiçbir şey yoktur. Milyonlar, tek tek kararlardan oluşur.

2.Aidiyet duygusu için: Aynı değerleri paylaşan insanlarla dayanışma, bizi güçlü kılar.

3.Gelecek için: Bugün yapılan her boykot, yarının daha adil bir dünyasına yatırımdır.


Eğer fiziken sokakta olmaktan çekiniyorsanız, sosyal medyada sesinizi yükseltebilirsiniz.

Boykotun sürdürülebilir olması için herkesin küçük de olsa bir katkısı vardır.



Son Söz: Değişim, İlk Adımla Başlar

Boykot, bir protesto biçiminden öte,insan onurunun direnişidir. Charles Boycott’un hikayesi bize gösterdi ki; güç, halkın birleşmiş iradesindedir.


Bugün Gazze için, yarın daha adil bir dünya için…

Susmayın. Duruşunuz, kim olduğunuzu gösterir.

"Özgürlük, verilmez; alınır."– Malcolm X


Bir sonraki yazıda görüşmek üzere. **Diren, değiştir!**

 
 
 

Comments


zyase_edited.jpg

Merhaba, uğradığınız için teşekkürler

Adım Yasemen İstanbul Üniversitesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü'nden mezun oldum.Uzmanlık alanımı Türk dili ve kültürü üzerinde oluşturdum. Akademik kariyerime yönelik bu güçlü temeli, eski Türkçe'ye olan ilgim ve bu alanda derinleşme arzumla daha da pekiştirdim.

Let the posts come to you.

  • Facebook
  • Instagram
  • Twitter
  • Pinterest

Düşüncelerini Benimle Paylaş

© 2025 by Aşırı Düşünme

bottom of page